Ana içeriğe atla

Kunduracı


Titreyen nasırlı ellerini ovuştururken , anlatıyordu hikayesini...
Zaman zaman gözleri doluyor , soğuk havada akan gözyaşları yanaklarından süzülüyordu
Anlattıkça  daha çok merak ediyor , acı çektiğini görünce kısa kesmek istiyordum.
Büyütmüş üç çocuğunu  , okutabilmiş ikisini,  sonra da evlendirmiş
Gözünden sakınmış, evet şimdi gözyaşlarını akıttığı o kahverengi gözlerinden
Sonra ne  mi olmuş;
Vefa dünyası ya , olan olmuş...
Çocuklar büyümüş adam olmuş ! biri de gelinlik kız
Kahverengi gözlü  ihtiyarı gözlerinden sakınmışlar
Gözlerinden sakınmışlar derken yanlış anlaşılmasın , gözden ırak tutmayı yeğlemişler...
Yaşlı adam hikayesini anlatıyor ; en küçük oğlan diyor en çok ona düşkündüm diyor.
Küçükken hastalanırdı çokça , içimi ateş kaplardı o ateşlenince ..
En çok ona düşkündüm, ama şimdi en çok ondan düşkünüm dedi.
Anlatırken gözlerinden  yaşlar süzülüyordu ihtiyarın, yıllara şahitlik eden yüzünden....
Acı olsa gerek...
Üç evlat ikisi erkek biri kız
Kız diyor aslında en vefalısı, ama düştü bir hayırsıza , yapamadı bir şey.
Elinden gelse koymaz babasını buralarda
Ama kızcağız düştü bir halden anlamaza, ah keşke onu da okutsaydım dedi hayıflanarak...
En çok diğer ikisi , yemedim yedirdim
Hele de en küçüğü , çok düşkündüm ona, ama şimdi en çok ondan düşkünüm dedi...
Anaları vardı bunların , geçen o da bırakıp gitti
O da bırakıp gitti derken yutkunamadı-ölmüştü kadın-
O da gitti  , gidince oğlanlar iyice kestiler ayaklarını benden
Kaldım bir başıma  , kızım var benim, çok vefalıdır ama düştü bir vefasıza dedi
Anlatmaya devam etti....
Kalınca bir başıma , vardı bir dükkanım, kunduracı , bir gece yandı kül oldu..
O gece yandı kül oldu  rızk kapım , hayatım,umutlarım...
Yaşım yetmiş sekiz , ne yapayım evladım, kunduracı doğdum kunduracı ölürüm dedim
Ama ben ölmeden öldü rızk kapım..
Evlatlar , ikisi erkek , daldılar kendi işlerine , sorarlar mı  onca eziyetle onları okutan bu ihtiyarı...
Kaldım sokaklarda , soğuk olmasa iyi de , havalar soğuk evlat
Yaşlıyım genç olsam bir şey olmaz da ama çok yaşlıyım dedi...
Hikayesi uzun ve hüzünlüydü...
Vefasızlıktı onu ağlatan soğuk ne ki !
En küçük oğlana çok düşkündüm  ama çok vefasız çıktı
Büyüğü uydu karısına, sahip çıkmadı okusun diye günlerce kundura diken  babasına
Bir kızım var , naiftir , düşkündür bana, ama bir vefasıza düştü, keşke onu okutabilseydim, dedi..
Ve gitti Refik amca... buğulu kahverengi gözleri , nasırlı ve titreyen elleriyle ...