Ana içeriğe atla

Bir Bakışın Yazdığı Kader


Hayat bazen insanın tam da vazgeçtiğini sandığı yerde yeniden filizlenir. Biri gelir, seni sen yapan bütün parçaları bir araya toplar; hatta kimi zaman, senin bile bilmediğin yanlarını senden alır, sana yeniden verir. O an, geride bıraktığın geçmişi, çektiğin acıları ve onunla yaşayamadığın yılların ağırlığını sorgularsın. Çünkü seni anlar… Hem de bazen senin kendini anladığından çok daha iyi. Bir gülüşüyle baharı getirir, bir hüznüyle kışı karartır. “Seni sen eder” dedim ya, aslında seni senden alır; öyle bütün, öyle derin bir şeydir bu.

Gözlerine baktığında sevgiyi, aşkı ve merhameti görürsün. Dünyayı durduran o küçük anlar vardır: tek bir sözü, tek bir gülüşü, tek bir bakışı… Sana sevmenin sadece yan yana olmak demek olmadığını öğretir. Birlikte olmanın ötesinde bir hâl, ruhun ruhla temas ettiği o görünmez bağ vardır. Klişeleri sevmem ama hani derler ya, “Aynı gök kubbenin altında olmak bile yeter.” Evet, tam olarak budur. Bir bakmışsın, aynı göğe bakmak bile yetiyor; çünkü artık mesafe, sayıdan ibaret bir detaydır. Zaman bile önemsizleşir. Tek üzüntün, ondan uzak geçen saniyelerdir. Ama tam da o anda bir soru düşer aklına: Ya hiç olmasaydı? Ya tanımasaydım? Ya yollarımız kesişmeseydi?

Bu soruların ardından hüznün kabuğunu mutluluk kırar. Çünkü bilirsin ki o vardır—varlığı güç verir, nefesi bile içini ısıtır. Ellerine değmese de ellerindir; gözlerine bakamasan da gözlerin olur. Uzakta olsa da aldığı nefesi hissedersin ve o nefese şükredersin… Seni sen yapanın, senden bir parça taşıyanın varlığına.

İşte sevmek böyle bir şeydir: sevilmek, hissedilmek, birinin sana “iyi ki varsın” demeden bile iyi gelmesidir. Hayat bazen insana göz kırpar, uzaklardan gülümser. Ve “O”, toprağa düşen bir tohumun can suyu gibi can verir insana; damla damla inerken bile bütün benliği yeşertir.

Sevginin tanımı budur: hayat bulmuş hâli, en saf şekli, insanın yüreğini kök saldıran özü. Hoş geldin ,kutsalım , ruhum , yol arkadaşım... 20.10.2025/ Eşim Dilek'e...